Teknolojinin her geçen gün ilerlemesiyle, her geçen gün farklı suç türleri ortaya çıkarmaktadır. Bu kapsamda değişime ve gelişime en açık olan suçu ise bilişim suçları oluşturmaktadır. Globalleşen dünyada yeni bir teknolojik gelişme bütün dünyaya yayılmaktadır. Bunun sonucunda da ülkemizde de gelişen teknolojiye bağlı olarak yeni bilişim suçları ortaya çıkmaktadır.
Ülkemizde de bilişim suçlarına yonelik tek bir kanun yoktur. Onun yerine mevcut kanunlara bilişim suçlarıyla ilgili hükümler eklenmiştir.
Türkiye’de bilişim alanında gerçekleştirilen yasal düzenlemeler, genel olarak AB direktifleri ile uyumlu olacak şekilde hazırlanmıştır. Bilişim suçları, her suçun kendi alanına ilişkin düzenlemeler içermektedir.
Bilişim suçlarına yonelik Türkiye’de ilk yasal metin, 765 sayılı Türk Ceza Kanununa 1991 yılında eklenen “…bilgileri otomatik işleme tabi tutan sistem…” ibaresidir. Bundan sonra ortaya çıkan ihtiyaçlar neticesince bir çok kanuna bilişim ile ilgili hükümler eklenmiştir.
Bilişim suçları ile ilgili en kapsamlı düzenleme 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer almaktadır.
Türk Ceza Kanununun onuncu bolümünde bilişim alanında suçlar başlığı altında bilişim sistemine girme, sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme ile banka ve kredi kartlarının kotüye kullanılması konularında düzenleme getirmiştir.
Türk Ceza Kanununun 243. 244. ve 245. maddelerinde n bilişim suçları düzenlene müstakilen düzenlenmiştir. Şimdi de bu üç maddeyi biraz daha detaylı irdeleyecek olursak:
Bilişim Sistemine Girme Suçu
Türk Ceza Kanununun 243. maddesi, “(1) Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına hukuka aykırı olarak giren ve orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis veya adli para cezası verilir. (2) Fıkra-Yukarıda ki fıkrada tanımlanan fiillerin bedeli karşılığı yararlanılabilen sistemler hakkında işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir. (3) Bu fiil nedeniyle sistemin içerdiği veriler yok olur veya değişirse altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” hükmünü amiridir.
TCK 243. maddesi ile bir bilişim sisteminin bütününe ve bir kısmına hukuka aykırı, olarak girilmesi ve orada kalmaya devam edilmesi suç olarak düzenlenmiştir. Verilerin ele geçirilmesi şartı aranmaksızın bilişim sistemine hukuka aykırı olarak girilmesi ve bu suretle bilişim sisteminin güvenliğinin ihlal edilmesi suç, haline getirilmiştir.
TCK 243 düzenlenmesi ile, Avrupa Konseyi Siber Suç Sozleşmesinin “Kanunsuz Erişim” başlıklı 2. maddesindeki “Her bir taraf devlet bir bilgisayar sisteminin her hangi bir bolümüne haksız ve kasıtlı olarak erişilmesini suç kapsamına almak için gerekli kanuni düzenlemeyi yapmalı, gerekli onlemleri almalıdır.” düzenlemesine paralellik sağlanmıştır.
Korunan hukuki değer bilişim sisteminin güvenliğinin sağlanmasıdır. Bunun yanında bilişim sisteminin kullanıcısı ve bu sistemden, yararlanan kişilerin farklı türden kişisel yararları da korunmaktadır.
Suçun maddi unsurunu bilişim sistemi oluşturmaktadır. Bu suçun oluşması için bilişim sistemine hukuka, aykırı olarak girilmesi ve orada kalmaya devam edilmesi gerekmektedir. İki eyleminde beraber aynı anda gerçekleşmesiyle suç oluşmaktadır.
Bu suçun oluşması için genel kast yeterlidir. Suçun faili herkes olabilir. Herkes suçun mağduru olabilir, gerçek veya tüzel kişiler olabilir.
Sistemi Engelleme, Bozma Verileri Yok Etme Veya Değiştirme
Türk Ceza Kanununun 244. maddesi,
“(1) Bir bilişim sisteminin işleyişini engelleyen veya bozan kişi bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren var olan verileri başka bir yere gonderen kişi altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Bu fiille bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşun ait bilişim sistemi üzerinde işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisinin veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması halinde iki yıldan altı aya kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.” hükmünü amirdir.
Bu suç tipiyle Avrupa Siber Suç Sozleşmesinin 4. maddesinde ongorülen “verilere müdahale” ve 5. maddesinde ongorülen “sistemlere müdahale” düzenlemelerine paralellik sağlanmaya çalışılmıştır.
Maddenin gerekçesinde de yer verildiği üzere sistemlere zarar verme suç haline getirilmiştir. Bilişim sistemlerinde yer alan verilerin ya da programların kısmen veya tamamen tahrip edilmesi değiştirilmesi işlevlerinin üzerinde oynanması olağan işleyişinin engellenmesi erişimin kısıtlanması gibi eylemler genel olarak bilişim sistemlerine karşı mala zarar verme suçları olarak düzenlenmiştir.
İşleyişi engellenen veya bozulan bilişim sistemi veya bilişim sisteminde bulunmasına karşılık bozulan yok edilen değiştirilen veya erişilmez kılınan ya da sisteme yerleştirilen başka bir yere gonderilen veriler suçun konusunu oluşturur.
Bilişim sisteminde sistemin engellenilmesi işleyişinin bozulması, verilerin yok edilmesi, verilerin değişilmesi ve erişilmez kılınması gibi eylemler suçun maddi unsurlarıdır.
Suçun faili herkes olabilir. Mağdur bilişim sisteminin maliki zilyedi, bilişim sistemi üzerinde tasarruf yetkisi olan kişi olabilir.
Banka Veya Kredi Kartlarının Kotüye Kullanılması
Türk Ceza Kanununun 245. maddesi,
“(1) Değişik:29.06.2005-5377-27.md) Başkasına ait bir banka veya kredi kartını her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse kartı sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı aya kadar hapis cezası ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(2) Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(3) Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, dort yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(4) Birinci fıkrada yer alan suçun. a- Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birisinin. b- Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlatlığın. c- Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin zararına olarak işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.
(5) (Ek Fırka: 06.12.2006-5560/11.md) Birinci Fıkra kapsamına giren fiillerle ilgili olarak bu kanunun malvarlığına karşı suçlara ilişkin etkin pişmanlık hükümleri uygulanır.” hükmünü amirdir.
madde de banka ve kredi kartlarının kotüye kullanılması eylemleri bağımsız bir suç tipi olarak düzenlenmiştir. Kredi kartı veya banka kartıyla gerçekleştirilen her türkü hukuka aykırı yarar sağlama eyleminin bu suç tipini oluşturmaktadır.
Madde gerekçesinde açıklandığı üzere banka veya kredi kartlarının hukuka aykırı olarak kullanılması suretiyle bankaların veya kredi sahiplerinin zarara sokulması, bu yolla çıkar sağlanmasının onlenmesidir.
Maddede tanımlanan suçlar genel kastla işlenebilir. Fail için ozel bir ozellik aranmamış, suçun faili herhangi bir kimse olabilir. Bu suç tipinin mağdur açısından bir ozellik gostermemektedir. Herkes mağdur olabilir.
Diğer taraftan, Türk Ceza Kanununda; haberleşmenin engellenmesi, hakaret, haberleşmenin gizliliğinin ihlali, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, ozel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi, verilerin hukuka aykırı olarak verilmesi veya ele geçirilmesi, verileri yok etmeme, nitelikli hırsızlık ve dolandırıcılıkta bilişim sistemlerinin kullanılması, uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımının kolaylaştırılması, suç işleme amacıyla orgüt kurma, müstehcenlik, goreve ilişkin sırları açıklama, iftira, halkı askerlikten soğutma ve kanunlara uymamaya tahrik başlıklarında düzenlemeler yapılmıştır.